Lipoplasti
Lipoplasti nedir nasıl yapılır?
Lipoplasti, kabaca yağ dokularına şekil verilmesi işlemidir. En çok artmış yağ dokusunun çeşitli yöntemlerle vücut dışına alınması ve bu sayede daha iyi bir vücut konturu elde edilmesi uygulamasıdır. Bu yöntem yaklaşık elli yıllık bir geçmişe sahiptir ve önce yağ dokusunun direkt aspirasyonu şeklinde başlamış, daha sonra aspirasyon bölgelerine sıvı enjekte edilerek kanama oranının azaltılması yöntemi ortaya çıkmış, daha sonraları da aspirasyonu kolaylaştıracak enerji transferi yöntemleri bu alana dahil olmuştur. Bunlar, ultrasonik emülsifikasyon, laser evaporasyon , radyofrekans ablasyon gibi yöntemler olup, herbirinin kendine özgü avantajları ve dezavantajları vardır. Bu tür enerji transferlerinde temel sorun, yağ dokusunun kişiden kişiye farklılık gösteren dolaşım patternlerinin olması nedeni ile olası yağ dokusu kaybının önceden kestirilememesi sonucunda beklenmeyen şekil bozukluklarının ortaya çıkabilmesidir. Bu uygulama da hala en güvenli yöntem wet teknik olarak adlandırılan uygulama bölgesine bazı damar daraltıcı kimyasallar içeren serum enjeksiyonu ile yapılan uygulamadır. Olası komplikasyonlar ise, uygulama bölgesinde hematom ( daha çok kanama problemleri olan hastalarda) , enfeksiyon, ve alınan tedbirlerle artık çok daha nadir görülen emboli formasyonudur. Bu risk artık günümüzde yüzbin de beş oranına kadar düşmüştür ki bu oran yöntemin pratik olarak güvenli olduğuna işaret eder.
Temel cerrahi prensiplere bağlı olarak yapıldığında oldukça başarılı ve emin bir uygulama olan aspirasyon lipoplasti veya daha yaygın adıyla liposuction en çok 5 mm boyunda kesiler ile cilt altına uzun kanüllerle girilmesi ve önceden sıvı enjeksiyonu ile damarları daraltılmış ve kırılgan hale getirilmiş yağ dokusunun vakum yardımı ile kanüllerin içinden dışarı alınması uygulaması olup, küçük alanlarda lokal, yaygın uygulanacaksa genel anestezi altında yapılır ve ameliyat sonrası birkaç saatlik dinlenme ve aspirasyon bölgesine birkaç haftalık korse uygulamasından ibarettir. Çok bölgeli aspirasyonda da vücut ağırlığının % 5 ini aşmayacak volümlerle yetinilmesi ameliyatı oldukça güvenli hale getirir.
Her ne kadar liposuction bir kilo verme yöntemi değildir diye kabul edilse de; uygun diyet ve egzersiz ile ulaşılan belirli direnç noktalarının aşılması ve insülin direncine olumlu katkıda bulunarak bunu bilhassa göbek çevresi yağının azaltılması durumlarında düşürmesi ile zayıflama yöntemlerine ciddi bir katkı yapar duruma gelmiştir. Zayıflama da ve insülin direncinde ve hatta tip 2 diyabette kullanılan insülin ve oral antidiyabetik dozlarının düşürülmesine yardımcı olmakta ve regüle edilemeyen kan şekerinin daha kolay ayarlanmasına yardımcı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Hatta liposuction un diabet in gidişine olumlu katkı yaptığı da bazı bilimsel yayınlara konu olmaktadır.
Bu sebeple yağ dokusunun vücuttaki oranının azaltılması artık yanlızca kozmetik açıdan daha güzel bir görüntü elde etmek için değil, daha sağlıklı ve uzun bir yaşam için de yararlı bir uygulama olarak kabul edilmektedir.